dayanak noktası

media sözlük (mediasozluk.com) olarak bu yazımızda "dayanak noktası" kelimesinin, atasözünün ve deyiminin sizlere kısa bir açıklamasını sunuyoruz."dayanak noktası" deyiminin kısaca anlamı, açıklaması, örnek cümleleri ve hikayesi hakkında detaylı bilgi vereceğiz.

dayanak noktası nedir, dayanak noktası ne demek, kökeni, türk dil kurumu tdk türkçe deyimler sözlüğüne göre ne anlama gelir.

dayanak noktası nedir? dayanak noktası ne demek, dayanak noktası eş anlamlısı, dayanak noktası anlamı, dayanak noktası açıklaması, dayanak noktası ile ilgili bilgi, dayanak noktası kelimesinin anlamı, dayanak noktası hakkında bilgi, dayanak noktası kelimesinin ingilizce türkçe çevirisi ve tercümesi, dayanak noktası sözcüğü ne anlama gelmektedir, dayanak noktası kelimesinin eş anlamlısı, dayanak noktası wikipedia, dayanak noktası sözcüğünün eş anlamlıları...

dayanak noktası nedir? dayanak noktası ne demek?
1. isim yapılarda bir bölümün ağırlığını taşımaya yarayan öge
2. mecaz dayanak


dayanak noktası kelimesi geçen yazılar

circulus in demonstrando
ulaşılmak istenen sonuç dayanak noktası olarak ileri sürüldüğünde oluşan safsata olarak tanımlanır. örnek : uyuşturucu kullanmak yasalara

aryanizm
bu öğreti, hıristiyanlığın ilk yüzyıllarında yazılmış bazı metinlerde birkaç dayanak noktası bulabiliyordu. 3. yüzyıl da origenes , oğlun

biçim işlevi takip eder
bu prensibin en önemli dayanak noktası bir yapının veya cismin şekli sadace onun fonksiyonuna veya amacına göre şekillenmesidir.

kaynak bazlı ekonomi
bu sistemin dayanak noktası, dünyanın kaynakları bol olan bir yer olduğu, ve paraya bağlı metodlarla hak-ediş alışkanlığımızın, varlığımızı

yerli malı sergisi
yerli malı sergileri, türkiye’de endüstriyelleşme ile ilgili değerlendirmelerin yapılması için dayanak noktası olmuştur. tarihçe

wilson prensipleri cemiyeti
bu cemiyeti kuranların amerikan mandasını istemekteki başlıca dayanak noktası, osmanlı devleti’nin çoğunluğu türk olan bölgelerinin bile

deneycilik
her şeyin özü nedir sorusuna verdiği cevap "atom" olmuştur; bölünemeyen, nesnelerin son dayanak noktası, özü olarak atom. her şey atomlar

jacques derrida
söz ve akıl sahibi özne artık metafizik mevcudiyetin merkezi dayanak noktası degildir. bazı yapıtları : de la grammatologie,1967

amazonlar
amazonların gerçekten yaşayıp yaşamadıklarına dair belirsizliğin bir dayanak noktası vardır. o da amazonların ataları olan sarmatya

aristotelesçilik
bu dönemde, özellikle de skolastik felsefe içinde temel dayanak noktası aristotales felsefesidir. hıristiyan dogmaların felsefe ile

akılcılık
buna göre evrensel bir dayanak noktası olan akıl, toplumsal yaşamın herkes için geçerli olabilecek akılcı bir düzenlemesini mümkün

fenotipik özellik
önemli bir dayanak noktası sentromer olup bir genden sentromere olan uzaklık mesafesi ise genin lokus u veya harita konumu olarak adlandırılır.

ikinci kirte muharebesi
sonuç olarak fransız cephesi, harekatın ikinci gününde de, ingiliz birlikleri ile dayanak noktası oluşturacak hatta ulaşamamıştır.