cansız

media sözlük (mediasozluk.com) olarak bu yazımızda "cansız" kelimesinin, atasözünün ve deyiminin sizlere kısa bir açıklamasını sunuyoruz."cansız" deyiminin kısaca anlamı, açıklaması, örnek cümleleri ve hikayesi hakkında detaylı bilgi vereceğiz.

cansız nedir, cansız ne demek, kökeni, türk dil kurumu tdk türkçe deyimler sözlüğüne göre ne anlama gelir.

cansız nedir? cansız ne demek, cansız eş anlamlısı, cansız anlamı, cansız açıklaması, cansız ile ilgili bilgi, cansız kelimesinin anlamı, cansız hakkında bilgi, cansız kelimesinin ingilizce türkçe çevirisi ve tercümesi, cansız sözcüğü ne anlama gelmektedir, cansız kelimesinin eş anlamlısı, cansız wikipedia, cansız sözcüğünün eş anlamlıları...

cansız nedir? cansız ne demek?
1. sıfat canını yitirmiş, ölmüş
"cansız bir kuş."2. canlı olmayan (varlık), camit
3. zarf, mecaz güçsüz, mecalsiz bir biçimde
"nilin deminden beri avucumun içinde cansız duran eli kımıldadı, parmaklarımı sıkıyor." - r. h. karay
4. mecaz ilgi uyandırmayan, sönük
"cansız bir anlatış."5. mecaz durgun
"bu yıl buğday piyasası biraz cansız."
cansız eş anlamlısı
durgun, sönük, ölmüş, camit

cansız kelimesi geçen yazılar

kanat
kanat, hayvan ya da cansız bir objenin uçmasını sağlayan organ ya da parça. özellikle kuşlar da görülür. bazı hayvanlarda uçmasını

ekoloji
bilimi ya da çevrebilim-, canlıların birbirleri ve çevreleriyle ilişkilerini inceleyen bilimdir. ekosistem se canlı ve cansız çevrenin tamamıdır.

ekosistem
ekosistem, belirli bir alanda bulunan canlılar ile bunları saran cansız çevrelerinin karşılıklı ilişkileri ile meydana gelen ve süreklilik

enflamasyon
enflamasyon, inflamasyon, yangı veya iltihaplanma, canlı dokunun her türlü canlı, cansız yabancı etkene verdiği sellüler -hücresel-,

çevre
doğal çevre , yeryüzündeki bütün canlı ve cansız şeyleri kapsayan bütün, doğa. çevre kirliliği çevre toksikolojisi çevre felaketi

nesne
nesne - belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi olan her türlü cansız varlık, şey, obje. nesne - -programlama- programlama dizisinde nesne-

natürmort
natürmort, konusu cansız varlıklar -ölü hayvanlar- veya nesneler -meyveler, çiçekler, vazolar, vb.- olan sanat eseri. fransızca : nature

yaş
yaş, cansız bir nesnenin insanlar tarafından yapıldığı andan bu yana geçen zaman. yaş, ıslak -kuru olmayan- veya nemli. yaş, argo da olmayacak

sibernetik
sibernetik -yunanca kybernétes: "dümenci"- veya güdüm bilimi; canlı ve cansız tüm karmaşık sistemlerin denetlenmesi ve yönetilmesini

nakış
nakış, canlı cansız veya geometrik birçok figürün süsleme amaçlı olarak değişik eşyaların zeminlerine işlenmesi ile elde edilen bir süsleme

saprotrof
saprotrof organizmalar gıdalarını cansız maddelerden elde eder, genelde ölmüş veya çürümekte olan bitki ve hayvanların içerdiği organik

durugörü
durugörü -clairvoyance- canlı ve cansız nesnelerin ve olayların beş duyunun yardımı olmadan -paranormal olarak- algılanmasına verilen

isim
isimler veya adlar; özel-genel -cins-, canlı-cansız, somut-soyut tüm varlık, kavram ve olayları karşılayan sözcük ler. sıfat, zarf, zamir

gözlem
bilim sel gözlem, canlı veya cansız varlıkları herhangi bir bilgiye ulaşmak amacıyla, belirli takip metodları ve kayıt yöntemlerini

dezenfektasyon
dezenfektasyon, cansız ortamdaki bakteri endospor ları dışında kalan patojen mikroorganizmaların öldürülmesi veya üremelerinin durdurulması

nazar
nazar ya da kem göz, canlı veya cansız bir varlığın başına kaza veya belâ gelmesine neden olduğuna inanılan bakış. nazardan özellikle

radyestezi
radyestezi -ışımduyu-, insan bedenindeki titreşim alanlarının, canlı ya da cansız nesneler hakkında bilgi sağlamak için faydalanıldığı bir

devir
kimi sufilere göre madde aleminde ruhlar önce cansız madde, sonra bitki, sonra hayvan, sonra insan biçiminde doğarak, ‘insan-ı kamil ’