münacat

media sözlük (mediasozluk.com) olarak bu yazımızda "münacat" kelimesinin, atasözünün ve deyiminin sizlere kısa bir açıklamasını sunuyoruz."münacat" deyiminin kısaca anlamı, açıklaması, örnek cümleleri ve hikayesi hakkında detaylı bilgi vereceğiz.

münacat nedir, münacat ne demek, kökeni, türk dil kurumu tdk türkçe deyimler sözlüğüne göre ne anlama gelir.

münacat nedir? münacat ne demek, münacat eş anlamlısı, münacat anlamı, münacat açıklaması, münacat ile ilgili bilgi, münacat kelimesinin anlamı, münacat hakkında bilgi, münacat kelimesinin ingilizce türkçe çevirisi ve tercümesi, münacat sözcüğü ne anlama gelmektedir, münacat kelimesinin eş anlamlısı, münacat wikipedia, münacat sözcüğünün eş anlamlıları...

münacat nedir? münacat ne demek?
1. isim, din b. (***), eskimiş yakarış
2. edebiyat divan edebiyatında tanrıyı öven şiir türü veya şiirin bir bölümü


münacat kelimesi geçen yazılar

münacat
münacaat, hakiki manasıyla "yakarma, dilekte bulunma" anlamı taşır. edebiyat terimi olarak ise allaha yakarmak ve istekte bulunmak amacıyla

türk edebiyatı
tekke edebiyatının nefes, ayin, ilahi, naat, mevlid, münacat kalıplarıyla gelen kolları günümüze ulaşmıştır. halk edebiyatı yanında klasik

uzelli müzik
26 | münacat kasideler ve ilahiler | ismail bülbül | 19.02.1993 | 27 | ilk defa ağladım | adnan şenses | 20.12.1991 | 28 | mahkemeye

mesnevi -edebiyat-
klasik düzende bir mesnevi; tevhid, münacat, na’t, miraciye, eserin sunulacağı büyüğe övgü, mesnevinin niçin yazıldığını açıklayan sebeb-i

türkler
tekke edebiyatının nefes, ayin, ilahi, naat, mevlit, münacat kalıplarıyla gelen kolları günümüze ulaşmıştır. halk edebiyatı yanında klasik

hamse-i atâyî
sohbetül’l-ebkâr besmele, tahmid, münâcât, na’t, mi’râc, ıv. murad ve şeyhülislam yahyâ efendi’nin methinde sonra asıl metni oluşturan

muhammes
1824-25- gibi şairlerin di­vanında ikisi münâcât ve na’t olan ve şeref hanım -ölm. 1861-’da muhammes vardır. muhibbi-kanini sultan

hakikat kapısı
münâcat ve müşahede: tanrısal sırları ve tecellileri seyretmek, bu yolla tanrısal alemi görmek; her an “tanrı evi” olarak algılanan gönülde