ciddiye almak

media sözlük (mediasozluk.com) olarak bu yazımızda "ciddiye almak" kelimesinin, atasözünün ve deyiminin sizlere kısa bir açıklamasını sunuyoruz."ciddiye almak" deyiminin kısaca anlamı, açıklaması, örnek cümleleri ve hikayesi hakkında detaylı bilgi vereceğiz.

ciddiye almak nedir, ciddiye almak ne demek, kökeni, türk dil kurumu tdk türkçe deyimler sözlüğüne göre ne anlama gelir.

ciddiye almak nedir? ciddiye almak ne demek, ciddiye almak eş anlamlısı, ciddiye almak anlamı, ciddiye almak açıklaması, ciddiye almak ile ilgili bilgi, ciddiye almak kelimesinin anlamı, ciddiye almak hakkında bilgi, ciddiye almak kelimesinin ingilizce türkçe çevirisi ve tercümesi, ciddiye almak sözcüğü ne anlama gelmektedir, ciddiye almak kelimesinin eş anlamlısı, ciddiye almak wikipedia, ciddiye almak sözcüğünün eş anlamlıları...

ciddiye almak nedir? ciddiye almak ne demek?
1. inanmak, gerçek sanmak, önem vermek
"kısa zamanda yarı şaka, yarı ciddi tenkit edecek kadar yakınlaşmışlardı." - t. buğra


ciddiye almak kelimesi geçen yazılar

bayağı yayın balığı
tuttukları balığın büyüklüğünü abartmaları ile meşhurdur, ama eğer anlatılan balık yayın balığı ise onları biraz daha ciddiye almak gerekebilir:

king kong -film, 1933-
bunu başlangıçta ciddiye almayan ekip, adada yaptıkları çekimler ve mgm filmin haklarını satın almak için artı 400 bin dolar önermiştir.

almanya, sıfır yılı
zorunda kalır, o da leşten kendisine düşen payı almak ister ama başaramaz. şeklindeki telkinlerini ciddiye alan edmund, çayına zehir

simpson and delilah
dimoxinil almak için mağazaya uğrar fakat 1.000 dolar fiyata bir konuşma yapar fakat dinleyiciler, saçı olmadığı için onu ciddiye almazlar.

erik satie
kırklarına kadar besteci olarak ciddiye alınmayan satie, parade dinlenmek için değil, arka planda yer almak için yazıldığını söylediği

t.a.t.u.
boyatmış ve bir sonraki klip için kaşlarını almak zorunda kalmışlardır. lena ve yulia, ortodoks oldukları için durumu çok ciddiye almadılar.-.

izzet mehmed paşa
bu durumunu habver alan sulatan ııı. mustafa onun gönlünü almak fakat padişah ı. abdülhamit olayı gereğinden ciddiye alarak -ve

cumartesi -roman-
narkozcusuna karşı oyunu çok ciddiye alır ve istemediği bir şekilde yenilir. henry bir anda onun sabahki olay sebebiyle intikam almak için

gönülçelen -roman-
holden onunla ilgilenir, fakat ciddiye alınmaz. james`in odasına dalmış ve çocuğu daha önce söylediği birkaç sözü geri almak için zorlamıştır.

École polytechnique katliamı
başta kimse olayı ciddiye almayarak yerinden kalkmadı, ta ki marc iktidarında silahları kayıt altına almak için son tarih ertelendi ve kayda

bney menaşe
kendi şikayetlerine oranla daha ciddiye almaktaydı; dört yıl boyunca topluca din değiştirmek ve vatandaşlık almak için ülkeye gelenler

peter sellers
ve rolü almak konusunda gerginlik yaşadı. sellers, kariyerinde komik adam olarak anılmak yerine ciddiye alınmak istiyordu. merhaba dünya