canlandırıcı

media sözlük (mediasozluk.com) olarak bu yazımızda "canlandırıcı" kelimesinin, atasözünün ve deyiminin sizlere kısa bir açıklamasını sunuyoruz."canlandırıcı" deyiminin kısaca anlamı, açıklaması, örnek cümleleri ve hikayesi hakkında detaylı bilgi vereceğiz.

canlandırıcı nedir, canlandırıcı ne demek, kökeni, türk dil kurumu tdk türkçe deyimler sözlüğüne göre ne anlama gelir.

canlandırıcı nedir? canlandırıcı ne demek, canlandırıcı eş anlamlısı, canlandırıcı anlamı, canlandırıcı açıklaması, canlandırıcı ile ilgili bilgi, canlandırıcı kelimesinin anlamı, canlandırıcı hakkında bilgi, canlandırıcı kelimesinin ingilizce türkçe çevirisi ve tercümesi, canlandırıcı sözcüğü ne anlama gelmektedir, canlandırıcı kelimesinin eş anlamlısı, canlandırıcı wikipedia, canlandırıcı sözcüğünün eş anlamlıları...

canlandırıcı nedir? canlandırıcı ne demek?
1. isim canlılık veren, canlılık kazandıran şey
2. bir canlı resim veya şema filmi için hareketliliği sağlayan tek tek resimleri yapan sanatçı
3. otel, tatil köyü vb. turistik yerlerde konukları eğlendirmek için çeşitli oyunlar, gösteriler yapan kimse, animatör

canlandırıcı eş anlamlısı
animatör

canlandırıcı kelimesi geçen yazılar

aromaterapi
yorgunluk ve cesaret eksikliği gibi durumların hepsi, bu yağın sakinleştirici ve aynı zamanda canlandırıcı etkisinden fayda sağlayabilirler.

taurin
beyin hasarından sonra vücutta taurin seviyeleri artırılır bunun nedeni nörolojik olarak koruyucu olması ve nörolojik canlandırıcı

flotasyon
bunlar sırası ile ph ayarlayıcı, bastırıcı, canlandırıcı, toplayıcı -kollektör-, köpürtücüdür. bu zenginleştirme yöntemi gravite ile

mojito -içki-
limonu , karbonatlı su ve nane mojito şeker ve canlandırıcı narenciye ve yeşil nane kombinasyonuyla romun potansiyel sertliğini maskeler.

ada çayı
bekletilir- ve elde edilen sirke, uzunca bir süre hasta yatağından kalkamayan kişilere rahatlatıcı ve canlandırıcı anlamda sürülerek, masaj yapılır.

cascais
1926 yılında kurulan lisbon-cascais elektrikli tren hattı kasaba ekonomisine canlandırıcı etki yaptı. 1939-1946 yıllarında ikinci dünya

milyoner -film-
chicago sun times eleştirmeni roger ebert filme dört yıldız verirken "soluksuz, heyecan verici, üzücü ve canlandırıcı bir hikâye"

şalpazarı
ekonomiyi canlandırıcı mahdut sayıda sergi açılmakta olup, panayır olarak acısu, alaca, kadırga, sisdağı, ağakonağı ve izmiş şenliklerini

peyzaj mimarlığı
bir alanın, bölgenin bozulmuş, tahrip olmuş ekosistemini yeniden canlandırıcı önlemler, çalışmalar. kent içinde ve dışında bölgenin peyzajına

ruh
eski iran: ahu: canlandırıcı güç. vyana: yaşam nefesi. manah:zihin ya da ruh. ruvan -avestan urvan-:can. fravarti -avestan fravashi-:

kurt hummel
olumlu bir şeylere sahip olmak iyidir, özellikle, benim gibi küçük bir canlandırıcı şeye ihtiyaç duyan küçük kasabalardaki çocuklar için.