ağır hasta

media sözlük (mediasozluk.com) olarak bu yazımızda "ağır hasta" kelimesinin, atasözünün ve deyiminin sizlere kısa bir açıklamasını sunuyoruz."ağır hasta" deyiminin kısaca anlamı, açıklaması, örnek cümleleri ve hikayesi hakkında detaylı bilgi vereceğiz.

ağır hasta nedir, ağır hasta ne demek, kökeni, türk dil kurumu tdk türkçe deyimler sözlüğüne göre ne anlama gelir.

ağır hasta nedir? ağır hasta ne demek, ağır hasta eş anlamlısı, ağır hasta anlamı, ağır hasta açıklaması, ağır hasta ile ilgili bilgi, ağır hasta kelimesinin anlamı, ağır hasta hakkında bilgi, ağır hasta kelimesinin ingilizce türkçe çevirisi ve tercümesi, ağır hasta sözcüğü ne anlama gelmektedir, ağır hasta kelimesinin eş anlamlısı, ağır hasta wikipedia, ağır hasta sözcüğünün eş anlamlıları...
ağır hasta kelimesi geçen yazılar

satirik şiir
bir arzuhal yazsan makama varsan ağlasan derdini davanı sorsan ağır hasta olsan hekime varsan yarana bir ilaç sürmez parasız.

goşevnay idar
mariya, bir sibirya yolculuğu sırasında ağır hasta olarak yatağa düşmüş, hastanın başında kocası, doktoru ve erkek kardeşi sabaha değin

montgisard muharebesi
ağır bir yenilgi alan müslüman ordusundan sadece çok az sayıda asker yaşındaki cüzzamlı kral baldwin ağır hasta olduğu için ordunun komıtasını alır.

vaclav nijinski
1919 ağır bir sinir krizinden sonra şizofreni teşhisi konulur ve nijinski bundan sonraki hayatını psikiyatri kliniklerinde, hasta

hasan bin ali
hasan bu zehirlemenin karşısında kırk gün ağır bir şekilde hasta yattı. hasan, hicretten elli yıl sonra sefer ayı ’nda, kendisine verilen

muktefi -abbasi-
müktefi, vefatına yakın ağır bir hastalığa yakalandı. hasta yatağında halifeliğin kime geçeceğini düşünmeye başladı. kendisine danışmanlık

kangren
dokular gazla gerildiği için ilk belirti olarak, hasta pansuman ları buna paralel olarak ağır bir septik -iltihabi- şok tablosu, ruhi

sonbahar -film-
aslında iki yıl daha yatması gerekirken geçirdiği ağır hastalık yusuf’u, cezaevinden çıkıp geldiği köyünde bir tek yaşlı hasta annesi

kaplan
tipik insan yiyici, hasta ya da yaşlı olup alışıldık avını avlamayan, dolayısıyla daha ağır hareket eden ve daha küçük hedeflerle yetinmek

salmonelloz
enfeksiyonun ağır olduğu hastaları dışkılarının her gramında çoğu hasta rehidrasyon -su verilmesi- terapileriyle tedavi bazı durumlarda

akdeniz anemisi
yani hastalığın ağır ve ölümcül seyreden biçiminden olma olasılıği vardır. talasemi major: kan nakli yapılmazsa hasta birkaç yılda ölür.

felç
ağır olgularda hasta en çok kırksekiz saat yaşar. bir süre bilinçsiz ve hareketsiz kaldıktan sonra yavaş yavaş iyileşen olgular da vardır

caesar divi filius augustus
bahar aylarının sonlarına doğru augustus ağır bir hastalığa yakalandı ve öleceği düşünülürken hasta yatağında yaptığı düzenlemeler

pier paolo pasolini
iki yıllık ağır çalışma, zor bir yük; zavallıcık mutfakta otururdu hep, kolları masada, yüzü ellerinde, hareketsiz, hasta ve acı içinde,